Çin son 10 yılda yüksek teknoloji ürünlerindeki uzmanlığını yavaşça geliştiriyordu. Bu, “Çin Malı 2025” adlı iddialı bir projenin parçasıydı.
Uzmanlara göre DeepSeek‘in başarısı, bu büyük projenin bir meyvesi.
“Çin Malı 2025”, Çin hükümeti tarafından 2015‘te gösterişli bir şekilde duyuruldu.
Amaç, her gün kullanılan milyonlarca nesnenin altında yazan bu ifadeyi düşük kaliteli ürün imajından kurtarıp, yüksek teknolojili, yüksek kaliteli ürünlerin üstüne de yazabilmekti.
Çin 2025’e kadar domine etmek istediği 10 teknoloji endüstrisi seçip, bunlara odaklandı. Yapay zeka, kuantum bilgisayarlar, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve pil teknolojisi bunlardan bazılarıydı. Çin bu alanların çoğunda büyük bir oyuncu olmayı başardığı gibi, bazılarında en iyimser beklentileri bile aştı.
Londra’daki Kings College‘dan ekonomik kalkınma uzmanı Dr. Yundan Gong “Çin Malı 2025 bence çok başarılı oldu” diyor ve ekliyor:
“Pek çok endüstride Çin çağa ayak uydurdu hatta bazılarında liderlik etmeye başladı.”
Çin otomobil sektörünün önceki liderlerini (Almanya, Japonya, ABD) geçti ve elektrikli araç üreticisi BYD gibi şirketler sayesinde diğer ülkelerden daha fazla otomobil satar hale geldi.
Elektrikli araçlardaki bu başarısı, Çin’in dünyanın en büyük pil üreticisine dönüşmesiyle de ilişkili.
Uluslararası Enerji Ajansı‘na göre yenilenebilir enerji alanında Çin artık, küresel güneş paneli tedarik zincirinin yaklaşık yüzde 80-95‘inden sorumlu.
Araştırmacılar Çin’in yenilenebilir enerjide bir deve dönüştüğünü ve 2028 itibarıyla dünyadaki tüm yenilenebilir enerjinin yüzde 60’ının Çin’de üretileceğini söylüyor.
Çin drone sektöründe de lider oldu. Araştırma şirketi BCC Research‘e göre Şenzen merkezli DJI‘ın Pazar payı yüzde 70 ve bu alandaki ilk 10 şirketten üçü Çinli.
Bu noktaya ulaşabilmek için Çin Komünist Partisi 10 yıl önce 250 adet mini hedef belirlemişti. South China Morning Post gazetesinin analizine göre bu hedeflerin yüzde 86‘sı tutturuldu.
Eski ABD Başkanı Joe Biden‘ın eski danışmanı ve düşünce kuruluşu German Marshall Fund‘ın idari direktörü Lindsay Gorman “Çin’in başarılı olduğu şey, devlet kapitalizmi modelini kullanarak hükümetin araştırılacak ve fonlanacak alanları tespit etmesi” diyor.
Gorman, Çin’in yabancı yetenekleri ülkeye getirebilme ve yabancı şirketleri Çinli şirketlerle ortaklık kurmaya ikna etme kapasitesine de dikkat çekiyor.
Bu başarı için büyük harcamalar da yapıldı. ABD Kongresi’nin araştırmasına göre Çin hükümeti araştırma, geliştirme ve yabancı şirketlerin alımına 1,5 trilyon dolarlık kaynak aktarmayı planladı. Rapora göre 2020’ye kadar 627 milyar dolar harcandı.
Çin Malı 2025 o kadar başarılı oldu ki, birkaç yıl sonra Çin hükümeti rakip ülkeleri kışkırtmamak için bu kavramı kullanmayı bıraktı.
Fakat bunun için çok geçti. Son yıllarda Batı’daki pek çok ülke Çin’e, her geçen yıl daha da sıkılaşan teknoloji ihracat yaptırımları uygulamaya başladı.
Amaçları Çin’in gelişmesini yavaşlatmaktı. Bu, mikroçip inovasyonu gibi bazı alanlarda işe yaramışa benziyor.
Fakat uzmanlar diğer bazı alanlarda kısıtlamaların Çin’i engellediğini düşünüyor. Sonuçta Çin Malı 2025’in hedeflerinden biri de kendine yetebilirlik oranını artırmaktı.
Galler’deki Cardiff University Business School‘dan Uygulamalı Ekonomi Profesörü Peng Zhou “Çin’de eski bir deyiş vardır: Yaşam bir yolunu bulur” diyor ve ekliyor:
“Kısıtlamalar ve yaptırımlar sadece kökünü değiştirdi, yönünü değiştirmedi.”
Prof. Zhou gibi uzmanlar, DeepSeek‘i bunun güzel bir örneği olarak görüyor. Şirket, ABD’nin yaptırımları nedeniyle en güçlü çiplere erişemiyordu.
Daha güçsüz çiplerle çalışmak zorunda kalmaları, onları yeni teknikler geliştirmeye itti ve böylece çok daha ucuza çalışabilen bir yapay zeka modeli geliştirdiler.
Bazı rakipleri DeepSeek’in açıklamalarına şüpheyle yaklaşsalar da DeepSeek ABD Başkanı Donald Trump‘ı da şoka uğrattı. Trump bunun ABD’li yapay zeka devleri için “uyarı işareti” olduğunu söyledi.
Fakat yine de ABD yapay zeka alanında dünya lideri olarak görülüyor.
Kuantum bilgisayar alanında da ABD pek çok açıdan önde. Fakat Çinli bilim insanları artık bu alanda diğer ülkelerdeki meslektaşlarından daha fazla makale yayımlıyor.
ABD ayrıca kamu ve özel kaynaklardan yüz milyarlarca doları mikroçip üretimi, bilimsel araştırmalar ve yapay zeka altyapısına yatırarak Çin’le rekabetinde konumunu güçlendirmeye çalışıyor.
Çin’in yolundaki bir diğer potansiyel engel de ulusal güvenlik endişeleri. TikTok’un ABD’den çıkmamış ilk popüler sosyal medya platformu haline gelmesi, casusluk şüphesi nedeniyle ABD’de yasaklanmaya yaklaşmasına yol açtı.
Temu ve Shein gibi Çinli e-ticaret platformları ve DeepSeek gibi yapay zeka uygulamaları da aynı kaderi paylaşabilir.
Öte yandan Batı’nın dışında varlığını sürdürmenin mümkün olduğunu Çinli Telekom devi Huawei‘ye bakarak görebilirsiniz.
Hızla büyüyen şirket 5G ve akıllı telefon alanında liderliğe yükselirken, 2019’dan itibaren ulusal güvenlik endişeleriyle yaptırımlar ve yasaklarla karşı karşıya kaldı.
Fakat Huawei dünyanın başka bölgelerinde büyüdü, kendi mikroçiplerini üretmeye başladı ve 100 milyon dolar ciroya ulaşarak Batı’nın yaptırım zincirini boşa çıkardı.
More Stories
Telefonların ekranlarını izlemişler! O uygulamalar tek tek kaldırıldı
Stellantis’te kritik atamalar: Jeep’te büyük değişim! Yeni yönetimler göreve başlıyor…
Amazon’un ölümcül sırrı… ‘Kaynayan nehir’