Sürekli yorgun musunuz? Nedeni mini felç olabilir!

Geçici İskemik Atak Sonrası Yorgunluk Uzun Süre Devam Edebiliyor

Neurology dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, mini felçten sonra yorgunluk semptomları geçtikten sonra bile uzun süre devam edebiliyor. Kaygı veya depresyon geçmişi olan kişilerde bu durum daha belirgin hale geliyor.

Geçici iskemik atak (GİA) olarak da bilinen mini felç, beyne giden kan akışının kısa süreli kesilmesiyle ortaya çıkıyor. Semptomlar genellikle 24 saat içinde geçse de, yorgunluk diğer fiziksel belirtiler kaybolduktan sonra dahi devam edebiliyor.

Aalborg Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan baş araştırmacı Boris Modrau’nun liderliğindeki çalışmada, yaş ortalaması 70 olan 354 kişi incelendi. Katılımcılara felç sonrası iki hafta, üç ay, altı ay ve bir yıl sonra olmak üzere dört farklı zaman diliminde anketler uygulandı. Anketlerde genel yorgunluk, fiziksel yorgunluk, azalmış aktivite, azalmış motivasyon ve zihinsel yorgunluk olmak üzere beş farklı yorgunluk türü değerlendirildi.

Depresyon Tanısı Olanlarda Yorgunluk Daha Yüksek

Araştırma başlangıcında, katılımcıların yorgunluk ölçeğindeki ortalama puanı 12,3 idi ve katılımcıların %61’i yorgunluk yaşadığını belirtti. Zamanla bu oran azalma eğilimi gösterse de, %54’lük bir grup felçten sonra hala yorgunluk hissettiğini ifade etti. Beyin taramalarında kan pıhtılarının varlığı ile uzun vadeli yorgunluk arasında bir ilişki bulunmaması, başka faktörlerin de etkili olabileceğini gösterdi. Ayrıca, uzun vadeli yorgunluk yaşayan bireylerin daha önce anksiyete veya depresyon tanısı almış olma olasılığının iki kat daha fazla olduğu belirlendi.

Modrau, “Çalışmamız, özellikle erken dönemde yorgunluk yaşayan hastalara TIA’dan sonra sürekli izleme yapmanın gerekliliğini vurguluyor. Uzun vadeli yorgunluk riski altındaki hastaların belirlenmesi, daha etkili takip ve müdahale stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir” dedi.

Araştırma önemli bilgiler sunarken, bazı anket yanıtlarının bakım verenin müdahalesinden etkilenmiş olabileceğine ve bu durumun yorgunluk seviyesinin doğruluğunu etkileyebileceğine dikkat çekildi.

Bu bulgular, mini felçlerin tıbbi açıdan genellikle geçici olarak sınıflandırılmasına karşın, kişinin günlük yaşamını uzun süre etkileyebileceğini vurguluyor.

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

Uzmanlar uyardı: Yaz sıcaklarında kalbinizi koruyun

Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Karakaş, “Yaz günlerinde özellikle kalp sağlığı açısından dikkat etmemiz gereken durumlar var. Özellikle aşırı sıcaklar vücudun dengesini etkiler” diyerek, özellikle kalp ve tansiyon hastalarının daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Testosteronu artırmanın doğal ve tıbbi yolları

Uyku kalitesi, D vitamini doğal bitkiler ve gerektiğinde hormon tedavisi… Testosteron düşüklüğüyle mücadelede birçok etkili yol var… Ancak her çözüm herkese uygun olmayabilir. Doğru yaklaşım, ölçüm sonuçlarına göre planlanmalı. Özellikle hormon takviyesi ciddi riskler taşıyabilir.

Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık

Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl içinde erkeklerde ölüm riski % 37, kadınlarda % 28’dir.

Ergenlerde madde bağımlılığında aile desteği kritik önem taşıyor

Ergenlik dönemi, kişilerin kimliğini şekillendirdiği, duygusal ve sosyal gelişimin yoğun yaşandığı hassas bir süreç. Bu dönemde yaşanan değişimlerin bazen bağımlılık risklerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül, ailelere erken uyarı işaretlerini dikkate almaları ve çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmaları yönünde çağrıda bulundu.