AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ülkemizin rekabet gücünü ve refah seviyesini artırmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde faaliyet göstermekte, yüksek katma değerli, orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimine destek vererek ülkemizi dünyanın güçlü ekonomilerinden biri yapmak hedefine doğru sağlam adımlarla ilerlemektedir.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmelerinde, milletvekilleri söz aldı.
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ı eleştirerek, “Sunumunuz için teşekkür ediyorum, gerçekten hepimizi motive etti, uzay için biz de kendimize yer ayırtmak istiyoruz. Hayaller Uzay Yolu gerçekler Gazap Üzümleri, maalesef öyle.” diye konuştu.
Filistin’de yaşamını yitirenlerin sayısının 10 bine ulaştığını, bunlardan 4 binden fazlasının da çocuk olduğunu ifade eden Temelli, dünyanın bu konuda sessiz kaldığını söyledi.
Orta Doğu’da savaşı körükleyen yaklaşımların nelere mal olduğunun en açık göstergesini Gazze’de Filistinliler’in yaşadığını öne süren Temelli, şöyle konuştu:
“Çünkü bugün silah sanayisine yapılmış yatırımlar, silah teknolojisi üzerinden gelişimi, büyümeyi önüne koymuş olan iktidarlar adeta bu insanlık dramının yaşanmasında birinci dereceden sorumludurlar. Bugün Filistin halkına, Kürt halkına yönelik saldırılar yarın bugün bütün dünyayı büyük bir ateş çemberine sürükleyecektir. Üçüncü büyük dünya savaşı, üçüncü büyük paylaşım savaşının aslında bunlar belki de ilk adımları. Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız, sürüklendiğimiz yer böyle bir şey.”
Teknolojik anlamdaki gelişmelerin silah sanayisine endekslendiği yönünde değerlendirmelerde bulunan Temelli, bunlardan dolayı ülkenin yoksul olduğunu öne sürdü. Temelli, teknoloji ve sanayinin önümüzdeki dönem yeniden yapılanması için başka bir perspektife gerek olduğunu savunarak, bunun yolunun da demokrasiden, demokratik cumhuriyetten geçtiğini söyledi.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Türkiye’nin, istenildiği gibi yüksek gelirli ülkelere yaklaşamadığını öne sürerek, “Biz üst orta gelirli bir ülkeyiz, üst orta gelirli ülkelerin yüksek gelirli ülkelere kişi başı milli geliri yakınsarken bizler son on sene içerisinde hep bir patinaj yapıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojisi yatırımlarını artırması gerektiğini ifade eden Özlale, Türkiye’nin en büyük problemlerinden binini de ücretler olduğunu öne sürdü. Özlale, ücretlerin düşük olduğu bir yerde talebin insanları borçlandırarak sağlanabileceğini öne sürerek, “Türkiye’nin şu andaki en büyük problemi verimsizlikten dolayı, istediğimiz verimlilik artışını sağlayamadığımızdan dolayı, doğru rekabet politikasını geliştiremediğimizden dolayı ücretlerin, dolayısıyla vatandaşımızın satın alma gücünün düşmesidir.” diye konuştu.
Sezai Temelli ile ayrıştığı noktanın savunma sanayi olduğunu dile getiren Özlale, “Dünyanın iktisadi tarihine, iktisadi kalkınmasına baktığınız zaman savunma sanayisi yatırımları bir ülkenin kalkınmasında, büyümesinde faydalı oluyor ama benim buradaki ön plana çıkarmak istediğim şey şu: Sağlıklı büyüyen ülkelerde savunma sanayisine yapılan yatırımlarda ortaya çıkan teknoloji diğer sektörlere aktarılmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon başkanı Muş’tan Temelli’ye “Filistin” tepkisi
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, Sezai Temelli’nin “Bugün Filistin halkına, Kürt halkına yönelik saldırılar yarın bugün bütün dünyayı büyük bir ateş çemberine sürükleyecektir.” ifadesiyle, Filistin’de yapılan soykırımın, Türkiye’nin terörle mücadelesiyle özdeştirdiğini söyledi. Gazze’de yaşananların soykırım olduğu değerlendirmesinde bulunan Muş, şöyle konuştu:
“Bugün Filistin halkına karşı yapılan bir soykırım; fosfor bombalarıyla etrafı kuşatılmış, hiçbir şeyin girişine, çıkışına izin verilmeden, bir halk topyekün yok ediliyor orada. Şimdi, bunun ile Türkiye’nin teröre karşı sürdürmüş olduğu faaliyetler aynı kefeye koyulmuş; bunu bir kere kabul etmediğimizi ifade etmek isterim. Türkiye’de herhangi bir halka karşı bir saldırı kesinlikle yoktur, olamaz. Türkiye’nin sadece terör örgütüne yönelik operasyonları vardır, vatandaşlarına, kendi halkına karşı asla ve asla böyle bir şey söz konusu değildir, sınır ötesinde de yaptığı faaliyetler DEAŞ ve PKK’nın Suriye uzantısı YPG gibi terör örgütlerine yöneliktir.”
Muş, bir soykırımla özdeşleştirmenin doğru olmadığını dile getirerek, bu ifadelerinin kimseye faydası bulunmadığını belirtti.
Temelli, İsrail soykırımıyla özdeşleştirilmiş bir cümle kullanmadığını savunarak, zorlama bir izahat yapıldığını ve bunu kabul etmediğini söyledi.
“Yerli ve milli katkıyı dikkatle takip ediyoruz”
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye’nin sanayi ve teknolojide aldığı mesafeyi, kazanımlarını bilimin ve bilimsel düşüncenin çıktılarının sanayiyle entegrasyonu sonucunda elde edilen yerli ve milli katkıyı dikkatle takip ve takdir ettiklerini ifade ederek, “Parti olarak yerel kaynakları harekete geçiren, çevre normlarına uygun ileri teknoloji kullanan ve yüksek katma değerli ürün üreten, özgün tasarım ve marka geliştiren, dijital çağa uyum sağlayan ve sanayi dönüşümünü sağlıklı bir şekilde gerçekleştiren, ara malı ithalat bağımlılığını azaltan, nitelikli iş gücü istihdam eden, uluslararası rekabet gücüne sahip bir sanayileşme öngörüyoruz. Bu süreçte teknoloji yatırımlarının yönlendirilmesini önemli ve gerekli görüyoruz.” dedi.
Günümüz küresel güç mücadelesinin teknolojik gelişim, dijital dönüşüm gibi parametreler üzerinden şekillendiğini vurgulayan Aksu, “Türkiye bu mücadelede yaşanan tüm zorluklara ve olumsuz etkenlere rağmen, güçlü sanayi altyapısı ve bu alanda uyguladığı politikalar sayesinde üretim çarklarını döndürmeye devam eden, büyümede gıpta edilecek bir performans ortaya koyabilen bir ülke olmuştur.” diye konuştu.
Aksu, Türkiye’nin küresel bir güç haline gelmesinin yolunun dünya bilim ve teknolojisine katkıda bulunan ülkeler arasında yer alan bir ülke konumuna gelmesinden geçtiğini belirterek, bu doğrultuda, ülkede bilimin ve bilimsel düşüncenin hayat bulacağı ve itibar göreceği bir iklimin oluşturulmasının önemli olduğuna işaret etti.
AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu da soykırıma dönüşen İsrail zulmünü lanetlediğini belirttiği konuşmasında, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ülkemizin rekabet gücünü ve refah seviyesini artırmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde faaliyet göstermekte, yüksek katma değerli, orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimine destek vererek ülkemizi dünyanın güçlü ekonomilerinden biri yapmak hedefine doğru sağlam adımlarla ilerlemektedir.” dedi.
Teknolojinin küresel rekabetin merkezinde olduğu çağda bilgi üretimi ve bilginin ekonomik değere dönüştürülmesinin esas olduğunu belirten Aksu, “Günümüzde en değerli 10 global şirketin 7’si teknoloji odaklıdır, bu yüzden teknoloji ve inovasyon ekosistemimizi güçlendirme adımlarını atmak durumundayız. Milli teknoloji hamlesiyle girişimcilik kültürünü yaygınlaştırıyor ve girişimciler için gerekli olan tüm destek ve altyapıları sağlıyoruz.” diye konuştu.
Aksu, milli ve özgün teknolojik ürün ve sistemler geliştirilmesine yönelik çalışmalarla Türkiye’nin küresel rekabet gücünün artırılması, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızın sağlanması amacıyla yola çıkan “Milli Teknoloji Hamlesi”yle Türkiye’nin pek çok dünya ülkesine örnek olmanın yanı sıra sadece birkaç küresel şirketin ve ülkenin menfaatleri yerine küresel ortak menfaatin ön plana çıkarılmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını yürüttüğünü ve daha adil bir dünyanın inşası için çalışıldığını kaydetti.
“Hizmetler sektörü ekonomide ağırlığını koydu”
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Türkiye’nin sanayileşmede yaşadığı dönemlere değinerek, “Bugün geldiğimiz noktada sanayi sektörünün bir anlamda yerinde durduğunu, durakladığını, tabii ki zaman içinde bir şeyler gelişiyor, rakamlar büyüyor ama genel anlamda paylar olarak baktığınızda çok ciddi pay artışları sanayide yok, daha çok hizmetler sektörü büyümüştür yani Türkiye aslında sanayileşmeyi, bir anlamda o süreçleri tamamlamadan hizmetler sektörünün bir anlamda ekonomide ağırlığını koyduğu bir yapıya geçmiştir.” diye konuştu.
Kamu ve özel sektör iş birliğine yönelik eleştirilerini dile getiren Türeli, “Özel sektör üretim yapacak, ihracat yapacak, araştırma-geliştirme, üniversiteyle iş birliği yapacak, kamu da burada bu sürecin içinde olacak fakat bugün ne yazık ki kamu-özel iş birliği projeleri de adeta devlette bir kara delik oluşturdu.” dedi.
Türkiye’de il ve bölgeler itibarıyla gelişmişlik farklarının çok açık ve net olduğunu öne süren Türeli, sanayinin de dengeli olmayan bir yapı içinde geliştiğini iddia etti.
Türeli, bölgesel eşitsizliğin azalması için doğrudan yatırımların yapılması, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve yetişmiş insan gücünün bölgede tutulması için seçici politikalara ihtiyaç bulunduğunu savundu.